İSTANBUL KADIN KURULUŞLARI BİRLİĞİ

Basın Açıklaması

KANALA DEĞİL, SAĞLIĞA BÜTÇE!

Küresel corona salgını kriz döneminde, “Hayat Eve Sığar”. 

Ancak Kanal İstanbul İhalesi “Hukuka, Vicdana Sığmaz”

 

Tüm dünyayı etkileyen corona virüs salgını ülkemizde de giderek yaygınlaşıyor. Okullar, üniversiteler kapatıldı, ekonomik ve sosyal yaşam durma noktasına geldi, 30 büyükşehirde il dışına çıkmak valinin iznine bağlandı. İstanbul, Ankara, İzmir’de sonu tek veya çift numaralı olan taksiler plakalarına göre dönüşümlü trafiğe çıkacaklar.

Virüsün bulaşmasını önlemek, yayılmasına karşı etkin önlemler almak için Sağlık Bakanı’nın, Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları dikkatle izlendiği bu kriz döneminde, 26 Mart 2020 tarihinde bir oldu bitti zihniyetiyle Kanal İstanbul projesinin ilk ihalesinin yapıldı.

Oysa, Kanal İstanbul’un özellikle deprem riski büyük olan bu bölgede tarım arazilerine, su kaynaklarına, çevreye ve ülke ekonomisine çok yönlü zarar vereceği bilimsel ve hukuksal raporlarla açıklanmıştı.

Bir kez daha vurgulamak isteriz ki; kanallar birbiriyle bağlantısı olmayan denizlerin birleştirilerek ulaşımın kolaylaştırılması amacıyla açılır. Doğal su yolu olan İstanbul Boğazı’nın hemen yanı başında sözde yüksek kazanç beklentisiyle bir kanal açılması girişimi akla, bilime, hukuka aykırıdır ve insan sağlığına ve çevreye geri dönülemez zararlar verecektir.

Corona virüsü küresel salgın mücadele ettiğimiz, “Hayat Eve Sığar” diyerek önlemler aldığımız bu zor günlerde, ülkemize ve İstanbul’a hiçbir açıdan yararı olmayacak Kanal İstanbul projesi için ilk ihalenin yapılması hukuka da, vicdana da sığmıyor.

İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği olarak İstanbul için, ülkemiz için her açıdan zararlı olacak Kanal projesinden acilen vazgeçilmesini; Kanala ayrılacak bütçenin sağlık için, laik bilimsel eğitim için kullanılmasını istiyoruz. Kanal projesinin iptali için mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.

Nazan Moroğlu, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü

Önceki İçerikUlusal ve Uluslararası Hukukta Çocuk Hakları
Sonraki İçerikLaiklik İlkesi Demokrasinin ve İnsan Haklarının Güvencesi