19 Mayıs’lar, Mustafa Kemal Paşa’nın 1919’da Samsun’a ilk adımıyla başlayan, Kurtuluş Savaşından Cumhuriyetimizin kuruluşuna kadar süren tam bağımsızlık mücadelesinin simgesidir.

Atatürk, ulusun bağımsızlığına ilk adımın simgesi 19 Mayıs’ı Türk gençliğine armağan etmiştir,

1938 yılında “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kabul edilen 19 Mayıs’lar, 1981 yılından itibaren “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” adıyla resmi milli bayram olarak kutlanmaktadır.

Atatürk, bağımsızlık mücadelesi sürecini tüm açıklığıyla gelecek kuşaklara aktarmak ve tarihe not düşmek amacıyla yazdığı Nutuk’u 15–20 Ekim 1927 tarihleri arasında toplanan Cumhuriyet Halk Partisi’nin İkinci Büyük Kurultayında okumuştur. Nutuk’u okumasını tamamlarken, sözlerini Gençliğe Hitabe ile bitirmiştir. Atatürk, “…bu beyanatımla milli hayatı son bulmuş büyük bir milletin bağımsızlığını nasıl kazandığını, ilim ve fennin en son esaslarına dayalı milli ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu ifade etmeye çalıştım” diyerek Türkiye Cumhuriyeti’ni gençlere emanet etmiştir: Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”

Gençlerin Geleceği Eğitime Emanet

Bir ülkenin geleceği, genç neslin nasıl yetiştirildiği ile yakından ilgilidir. Spor, sanat, bilim ve her alanda iyi yetişmiş bireyler bir milletin geleceğinin umudu olurlar. Atatürk bir milletin gerçek kurtuluşunun ancak eğitim yoluyla olacağını her vesileyle: “Eğitimdir ki bir milleti; ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder. En büyük savaş cahilliğe karşı yapılan savaştır”  sözleriyle vurgulamıştır.

Bilindiği gibi, Cumhuriyetimizin kuruluşunun ardından kabul edilen ilk devrim yasası eğitim alanındadır. 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile ülkedeki tüm eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığına bağlanmış, eğitim ve öğretim akla bilime dayanan çağdaş ve milli bir temele oturtulmaya çalışılmıştır.

Bilimin, teknolojinin ve dijitalleşmenin gerektirdiği toplumsal dönüşümü gerçekleştirmek ve ülkemizi gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarabilmek için gelecek nesillerin laik, akla, bilime dayanan bir milli eğitim sistemiyle yetiştirilmesine özen gösterilmesi gereklidir.

Türkiye nüfusunun %15,2’sini gençler oluşturuyor.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi oldu.  15-24 yaş grubundaki genç nüfus ise 12 milyon 872 bin 39 kişidir, buna göre 2023 yıl sonu itibariyle Türkiye nüfusunun %15,2’sini genç nüfus oluşturuyor.

Ancak, özellikle son yıllarda eğitim sisteminin laik bilimsel kamusal niteliklerinin göz ardı edilmesi, eğitimde dinselleşme ve piyasalaşma; eğitim bütçesinin eşit olmayan dağılımı gençlerin geleceğine ve ülkenin geleceğine büyük tehdit oluşturmaktadır.

Oysa, bilim ve teknolojide öne geçen ülkelerin diğerleri ile arayı açtığı bir çağda, müfredatımızın bilimsel temellere dayanması ülkemiz için hayati öneme sahiptir. Sorgulayan, özgür düşünen, dijital okuryazarlık ve yabancı dil becerileri gelişmiş gençler yetiştirmeye odaklanılmalıdır.

Atatürk, çocuklarımız ve ülkemiz için en önemli ilkeyi “Fikri hür, Vicdanı hür, İrfanı hür nesiller yetiştirilmelidir’ diyerek yalın bir şekilde ifade etmiştir.

Türkiye’de gençlerin gelecek kaygısı var. Gençlerin yakınmalarının taleplerinin dikkate alınması, sorunların çözümü için kararlı bir devlet politikası uygulanması gerekiyor. Ancak, iktidarım ülkeyi yönetme sistemi ve eğitimde gençlerin geleceği için umut vermeyen girişimleri nedeniyle, eğitimlerini devam ettirmek için yurt dışını seçen gençlerin sayısı günden güne artıyor. Her yıl Türkiye’den yaklaşık 100 bin öğrenci eğitim için yurt dışına gidiyor. Eğitimli gençlerin bir kısmı da çalışmak için yurt dışına gitmeyi tercih ediyor.

2024 yılında, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramının yerelden doğan umutla, coşkuyla kutlanacağı programların yapıldığını görüyoruz.   

31 Mart yerel seçim sonuçları, Atatürk’ün “umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır” sözünün haklılığını kanımca Türkiye bir kez daha anladı. Yerel seçimlerden Cumhuriyetimizin temel ilkelerini benimseyen partinin birinci parti olarak çıkması, ülkemizde eşitliğin, demokrasinin ön koşulu olan laiklik, hukuk devleti ve sosyal devlet ilkelerinin değer kazanacağı konusunda yeniden umut oldu.

Seçim sonuçları demokrasi için direnlerin umutlarının boşa gitmediğini gösterdiği kadar, seçimde birinci olan partinin aday göstermiş olduğu  çok sayıda gencin belediye başkanı veya belediye meclisi üyesi seçilmesi de, gençlerin geleceği için umutları yeşertti.

Aydınlık günlerin yakın olması umudu ve özlemiyle,

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.

Önceki İçerik1 Mayıs İşçinin ve Emekçinin Bayramı
Sonraki İçerik“KADININ SOYADI” Söyleşi