İSTANBUL KADIN KURULUŞLARI BİRLİĞİ

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ

Basın Açıklaması 

‘Kazanımlardan geri adım girişimleri yoğunlaştı’

 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, emekçi kadınların haklarını elde etmek uğruna can verdikleri bir mücadeleyi simgeler. Bu nedenle, 8 Mart bir kutlama günü değil, kadınların hak mücadelesini anma, ayrımcılığa, şiddete karşı çıkma günüdür. Türkiye’de cumhuriyetimizin kuruluşu itibariyle elde edilen kazanımlarla güçlenen kadın hakları ilerici vizyonunu yitirirken siyasal iktidarın geri adım atması ile kaygı verici bir noktaya gelmiştir.

Son yıllarda kazanımlardan geri adım girişimleri yoğunlaşmış, kamusal ve özel alanda, siyasi iktidar tarafından din ve kültür adına uygulanıp meşrulaştırılan pratiklerle sürdürülen cinsiyetçi uygulamalar endişe verici boyuta ulaşmıştır.

Türkiye’de 2022, 6 yaşındaki bir kız çocuğunun evlendirilmesi skandalı ve en az 334 kadın cinayetiyle kapanırken ayrıca 245 kadının şüpheli şekilde ölü bulunduğunu açıklanmıştır. 2021 yılında ise 280 kadının öldürüldüğünü, 217 kadının da şüpheli şekilde ölü bulunduğunu tespit edilmiştir.

Kadınların etkin korunması için tedbir kararlarının uygulanması, sürecin takip edilmesi, devletin tüm birimlerinin kadın haklarını koruması ve görevini yerine getirmeyen kamu görevlilerinin cezasız kalmaması kadar İstanbul Sözleşmesi’nin ve şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadın ve çocukları koruyan 6824 sayılı Kanun’un uygulanması büyük önem taşımaktadır.

Bir insan hakları ihlali olan kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla TBMM’de kanunla onaylanmış olan İstanbul Sözleşmesinin 2021 yılında tek kişinin imzasıyla alınan hukuken yok hükmünde bir kararla feshedilmesi, ülkemizde demokrasiye, kadın erkek eşitliğine, laik hukuka bağlı başta kadın kuruluşları olmak üzere tüm yurttaşları kaygılandırmıştır.

Evlilik yaşı, resmi nikah, tek eşlilik gibi kadın haklarının güvencesi olan kuralların son yıllarda göz ardı edilmesi, nafakanın kaldırılması ve Aile Hukuku konusunda arabuluculuk getirilmek istenmesi karşısında, tüm yurttaşları, özellikle kadınları, Medeni Kanun’a sahip çıkmaya, ülkeyi yönetenleri ise Medeni Kanun’u aynen uygulamaya davet ediyoruz.

Eğitimde, yönetimde, ailede, siyasette devletin temelini oluşturan laiklik, demokrasi, hukuk devleti ilkelerinin, kadın erkek eşitliğinin yok sayılmasından kaygılıyız. İran’da, Afganistan’da ülkemizde ve dünyada kadınlara uygulanan vahşetten kaygılıyız. Ancak kazanımlarımıza sahip çıkmaya kararlıyız. Kadınların eşitlik ve demokrasi mücadelesi kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri durdurulana kadar sürecektir.

Nazan Moroğlu

İKKB Koordinatörü

 

Önceki İçerikTürkiye’de kadın hakları: Kazanımlarımız, kaygılarımız
Sonraki İçerikNazan Moroğlu, Zekiye Özbay ile Hayata Dair programında kadınlar günü özel yayınında konuştu.