30 Ağustos, Kurtuluştan Kuruluşa Tarihimizin Dönüm Noktası

BÜYÜK TAARRUZ, BÜYÜK ZAFER

26 Ağustos 1922 tarihinde Afyon Kocatepe’de Başkomutan Mustafa Kemal tarafından yönetilen, beş gün beş gece süren Büyük Taarruz sonunda Yunan ordusuna karşı kazanılan 30 Ağustos zaferi bağımsızlık mücadelesi tarihimizde önemli bir dönüm noktasıdır.

30 Ağustos 1922’de kazanılan Büyük Zafer’in temelinde Mustafa Kemal’in önderliğinde ülkesini işgalden, parçalanmaktan kurtarmak için yaklaşık dört yıl boyunca azim ve kararla yürütülen bir milli bağımsızlık mücadelesi vardır. Bu dört yıl süresince kurtuluş mücadelesinin tarihi dönüm noktalarını kısaca hatırlatmak isterim.

Birinci Dünya Savaşı sonunda yenik İttifak devletleri tarafında bulunan Osmanlı Devleti ile galip İtilaf Devletleri arasında imzalanan 1918 Mondros Mütarekesiyle Osmanlı orduları feshedilmiş, vatanın birçok bölgesi işgal edilmişti. Mustafa Kemal Paşa, padişah tarafından Karadeniz bölgesindeki yerel direniş olaylarını yerinde gözlemleyip gerekli önlemleri almakla, direnişleri bastırmakla görevli olarak Samsun’a gönderilmişti. 16 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile Karadeniz’e hareket eden Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaştıktan sonra vatanın bütünlüğünün ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğunu tespit etmiş ve Samsun’dan başlattığı milli bağımsızlık mücadelesini Anadolu’yla bütünleştirmek için Havza üzerinden Amasya’ya geçmiştir. Amasya toplantısında, “milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” diye vurgulanan 22 Haziran 1919 Amasya Genelgesi kabul edilmiş, Kurtuluş Savaşının yol haritası çizilmiştir. 23 Temmuz Erzurum ve 4 Eylül 1919 Sivas Kongrelerinde toplanan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyesi delegelerle 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi kurulmuştur. Meclis tarafından Başkomutan seçilen Mustafa Kemal’in yönetiminde büyük zorluklara rağmen inançla umutla sürdürülen bağımsızlık mücadelesi 30 Ağustos 1922 günü Türk ordusunun kesin zaferiyle sonuçlanmıştır. 24 Temmuz 1923 tarihli Türk Devletinin bağımsızlık belgesi Lozan Barış Antlaşmasıyla 30 Ağustos zaferi tescil edilmiş ve 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilmiştir.

 Büyük Taarruz hazırlıkları

23 Ağustos – 13 Eylül 1921 arasındaki Sakarya Meydan Muharebesi Türk Milleti için bir var olma mücadelesiydi. Mustafa Kemal, Türk ordusunun stratejik savunma taktiği ile hareket etmesini sağlamış, emperyalist güçlerin Ankara’ya girmesi önlenmiş ve  “hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır anlayışıyla verilen mücadele başarıya ulaşmıştır. Ancak, yeni bir taarruz için ordunun güçlenmesi için hazırlıklar yapılırken milletin maddi manevi desteği de gerekmekteydi.

Atatürk, Kurtuluş Savaşı dönemini yazdığı Nutuk’ta Büyük Taarruzun hazırlıklarını nasıl büyük bir gizlilikle yürüttüğü bütün ayrıntılarıyla anlatmıştır.

30 Ağustos’ta kazanılan zaferin ardından Türk ordusu Yunan ordusunu İzmir’e kadar takip etmiş ve 9 Eylül’de İzmir düşmanlardan kurtarılmıştır.

30 Ağustos zaferinin tarihimiz açısından çok yönlü önemi vardır.

30 Ağustos zaferi sadece Yunan ordularına karşı değil, aslında tüm batı emperyalizmine karşı kazanılmıştır. Nitekim, Büyük Taarruzun zaferle sonuçlanmasının ardından yapılan 11 Ekim 1922 Mudanya Ateşkes Antlaşması, Ankara Hükümeti ile Fransa, İngiltere ve İtalya arasında imzalanmıştır.

30 Ağustos zaferi, sadece emperyalistlere karşı değil, aynı zamanda yerli işbirlikçilere karşı da kazanılmıştır.

30 Ağustos’ta kazanılan büyük zafer, çok uluslu, çok hukuklu olan Osmanlı imparatorluğundan, laik çağdaş kadın erkek eşitliğine ve ulusal egemenliğe dayanan bir hukuk devletine geçişi sağlamıştır.

Atatürk, Nutuk’ta Büyük Zaferi “Her evresi ile düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle neticelendirilmiş olan bu harekât Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir. Bu eseri vücuda getiren bir milletin evlâdı, bir ordunun başkomutanı olduğumdan, mutluluk ve bahtiyarlığım sonsuzdur” sözleri ile ordusu ile gurur duyan bir Başkomutan olarak zaferin büyüklüğünü ve önemini belirtmiştir.

30 Ağustos zaferinin kazanılmasında, milletin bütün imkanları ile ordusuna verdiği desteğin de büyük rolü olmuştur. Büyük taarruz topyekun bir savaştır. Atatürk bu durumu Nutuk’ta şu sözlerle belirtmiştir: “30 Ağustos zaferi topyekun savaş stratejisinin eseridir.”

30 Ağustos Zafer Bayramı

30 Ağustos Zafer Bayramı, ilk kez 30 Ağustos 1924’te Dumlupınar’da Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün katıldığı törenle “Başkumandan Zaferi” ismiyle kutlanmıştı. 1926 yılından itibaren 30 Ağustos Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır.

Cumhuriyetimizin 100. Yılına girerken kurtuluştan kuruluşa milli mücadele tarihimizi herkesin özellikle gençlerin yeniden okuması önemli.. Emperyalizmin şark meselesini BOP olarak güncellediğinin farkında olmamız gerekir.

Atatürk, Nutuk’ta geçmişi anlatıp aynı zamanda gelecekte olabilecek tehlikelere de dikkat çekmiş ve milli varlığı sona ermiş bir milletin bağımsızlığını nasıl kazandığını, akla bilime ulusun egemenliğine dayanan milli ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmış ve Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa görevini Türk Gençliğine emanet etmiştir.

Büyük Taarruz, Büyük Zafer ile Cumhuriyet’imizin temellerinin inşa edildiği, tarihten silinmek istenen bir milletin direniş ve dirilişinin tüm ezilen, mazlum milletlere umut kaynağı gün olan 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.

Önceki İçerik“Büyük Taarruz ve Zafer Bayramı Kutlamaları” online toplantısı
Sonraki İçerik4 Eylül- Sivas Kongresi’nin 104. Yıldönümü İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Basın Açıklaması