İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği

  Basın Açıklaması

 3 Mart tarihli 3 Devrim Yasamızın 98. Yılı

 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen 3 Devrim Yasasıyla, ülkemizde çağdaş, demokratik, laik bir ulus devletin temelleri atılmıştır. 

 

  • 3 Mart 1924 tarih ve 429 sayılı yasayla din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını sağlamak üzere Şeriyye – Evkaf ve Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekaletleri kaldırılmış, yerine Diyanet İşleri Başkanlığı; Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Genel Kurmay Başkanlığı kurulmuştur.

Kanunun 1. maddesinde:  “Türkiye Cumhuriyetinde halkın işleri ile ilgili yasaları yapmaya ve yürütmeye yalnız TBMM ile hükümet yetkilidir” denilmiş ve  milletin egemenlik hakkının sadece yetkili organlarca kullanılabileceği vurgulanmıştır.

        

  • 3 Mart 1924 tarihli ikinci kanun, Tevhid-i Tedrisat Kanunudur. Bu kanun ile yurttaşlar arasında eğitim yoluyla duygu,  düşünce ve kültür birliğinin,  dayanışmanın sağlanması amaçlanmıştır. İlkokuldan itibaren “eğitim birliği” ilkesine bağlı kalarak kadın erkek ayrımı yapmadan Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine bağlı kuşakların yetiştirilmesini sağlamak hedeflenmiştir.

Tevhidi Tedrisat Kanununda “yurttaşların din bilgilerini doğru öğrenmeleri sağlamak amacıyla” 4. maddesinde;

 “Milli Eğitim Bakanlığı, dini bilgiler bakımından yüksek uzmanlar yetiştirmek üzere Üniversitede İlahiyat Fakültesi kuracak, ayrıca imamlık ve hatiplik gibi dini görevlerin yerine getirilmesiyle görevli memurların yetişmesi için de ayrı okullar açacaktırhükmüne yer verilmiştir.

 

  • 3 Mart 1924 tarihli üçüncü kanunla “Hilafetin kaldırılması” kabul edilmiştir. Böylece dinin siyasete alet edilmesi önlenmek istenmiştir.

İKKB olarak, Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine sahip çıktığımızı; ülkemizi Atatürk ilke ve devrimlerinden, laik bilimsel eğitimden, demokrasinin temel kriteri olan kadın erkek eşitliğinden geriye götürecek her türlü girişime karşı elele vererek mücadeleyi sürdürdüğümüzü kamuoyu ile paylaşırız.

                                                  Nazan MOROĞLU, İKKB Koordinatörü

Önceki İçerikNAZAN MOROĞLU- KADIN HAKLARI VE 8 MART YAYININA KONUK
Sonraki İçerik‘KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ DEMOKRASİNİN TEMEL KRİTERİDİR’